Hangi hasta sayılarında artış oldu

Hangi hasta sayılarında artış oldu

Prof. Dr. Sedat Üstündağ, ağrı kesici ilaçların aşırı kullanımının böbrek yapısını bozarak böbrek yetersizliğine neden olduğunu açıkladı ve önemli bilgiler vererek uyarılarda bulundu…

2021 yılında Türkiye’de böbrek yetersizliği olan hasta sayısı 84.128, prevalansı 993.5 ve insidansı 149.5 olarak bildirildi.

Prof. Dr. Sedat Üstündağ, ağrı kesici ilaçların fazla alınmasının böbreklerin işlevini bozarak böbrek yetmezliğine yol açabileceğini belirtti ve bu konuda dikkatli olunması gerektiğini vurguladı…
Prof. Dr. Sedat Üstündağ, böbrek yetmezliği olan ve diyaliz veya nakil olmadan yaşayamayacak durumdaki hastaların sayısının Türkiye’de giderek yükseldiğini ifade etti. Türkiye’nin, dünyada böbrek yetmezliğinin en hızlı arttığı ülkelerden biri olduğunu söyleyen Prof. Üstündağ, “1990’ların sonlarında Türkiye’de son evre böbrek hastalığı olan, yani diyaliz veya nakil olmadan hayatta kalamayacak hastaların sayısı 1 milyonda yaklaşık 300-350 kişi civarındaydı. Bugün ise son verilere göre 1 milyonda 1000 kişiye yakın. Türkiye’de son 20 yılda son evre böbrek hastalığı olan, diyaliz veya nakil olmadan yaşaması mümkün olmayan hastaların oranı 3 katına çıkmış durumda.” dedi.
Prof. Üstündağ, böbrek yetmezliğinin, birçok kanser türünden daha ölümcül olabileceğini, böbrek yetmezliğine sebep olan birçok faktör bulunduğunu anlattı. Yaşam kalitesini düşüren önemli hastalıkların risk faktörü olan obezitenin de böbrek hastalığının oluşmasında etkili olduğunu kaydeden Üstündağ, “Fazla kilo, tek başına böbreğe zarar veren bir faktördür. Hareketsiz yaşamın ve işlenmiş hazır gıdaların tüketiminin artması, obeziteyi de beraberinde getiriyor.” diye konuştu.

“Ağrı kesiciler böbreğe zarar veriyor”
Prof. Dr. Üstündağ, ağrı kesici ilaçların çoğunun da böbreğe zarar verdiğini, kadınların daha çok ağrı kesici kullandığına işaret etti.
Ağrı kesici ilaçların bilinçli ve kontrollü kullanılmadığını ve bu durumun hastalarda böbrek yetmezliğine neden olabildiğini aktaran Üstündağ, şöyle devam etti:
“Ağrı kesici ilaçların birçoğu böbreğe zarar veriyor. Ağrı kesici ilaçların çok alınması böbreklerin yapısını bozuyor. Bir insan ömrü boyunca bir kilogram ağrı kesici ilaç alırsa, böbrekleri mutlaka bir dereceye kadar zarar görür. Eğer 2-3 kilogram ağrı kesici ilaç alırsa, bu hastalarda son evre böbrek hastalığı görülmesi olasıdır. Bu hastalar hayatta kalmak için nakil veya diyaliz tedavisi almak zorundadır. Ortalama bir ağrı kesici ilacın yarım gram olduğunu varsayarsak, günde bir tane alındığında yılda yaklaşık 200 gram alınmış olur. Bunu sürdürdüğünüzde 5 yıl sonra böbreklerinizi mutlaka bozmuş olursunuz. Ülkemizde komşu tavsiyesiyle, arkadaş önerisiyle ağrı kesici ilaç kullanımları böbrek hastalığının çok önemli bir nedenidir. Mesela bir hastanın tansiyon yüksekliği nedeniyle enseden başlayıp omuzlara yayılan ağrısı varsa, bu hastalık tedavi edilmesi gerekirken ağrı kesici ilaç alınırsa böbrekler zarar görür. Kemik ağrıları olan bir kişi bu hastalığı tedavi ettirmek yerine ağrı kesici ilaç alırsa, var olan hastalığın üstüne yeni bir hastalık eklemiş olur.”
Üstündağ, böbrek nefronlarının gelişiminin anne karnında tamamlandığını, doğumdan sonra böbreklerde yeni bir nefron oluşmadığını, anne ve çocuk için hayati tehlike oluşturmayan durumlarda erken yapılan sezaryen doğumların, bebeklerin böbrek gelişimini etkilediğini, bu durumun ileride böbrek yetmezliğine yol açabileceğini de sözlerine ekledi.